26 Şubat 2019 Salı

Şemsiye

Bilgisayarda son cümlelerini de yazıp bitirdikten sonra poşetini alıp tam kapıdan çıkacakken yeni aldığı şemsiyesini hatırladı. Hemen dönüp koltuğunun altına sıkıştırdı. Bir elinde arkadaşlarınca  fiyatı uygun olduğu için  önerilen Bim'den aldığı iki paket kağıt peçete, diğer elinde şemsiye ile poşet olduğu halde işyerinden çıktı. Eşinden gelen mesajda yazılanları yani siparişleri düşündü. Yol üzerinde nerelere uğrayarak alabileceğini hesaplayarak kendince bir yol planı yaptı.Eski PTT'nin arkasında bulunan ekmekçiden yulaflı ekmek alarak yola devam etti. Eski Turizm Müdürlüğünün önünden Ulupark'a giden yolun sol yanında bulunan Migros'a uğradı. Pirinç ve meyva suyu alıp ödemesini yaptıktan sonra, kapının önünde eşyalarını poşetlerine yerleştirmek için durdu.
Uluparkta ağaçları, karşıya geçen  insanları hızla ilerleyen araçları izleyerek eve doğru adımlamaya devam etti.

Sonunda eve ulaştı. Günlük rutinlerini yerine getirdikten sonra uyku zamanında aniden aklına şemsiyeyi nereye koyduğu geldi.Eşine sordu. Eşi "dışarıda her zaman astığın yerdedir." dedi. Baktı yerinde yoktu. Kendi kendine hayıflandığı, korktuğu işlerden biri de şemsiyesini orada burada unutmaktı. Ona göre unutmak kişiye ihtiyarlığının iyice yaklaştığını haber veren alarm zilleriydi. Yatakta, eve gelirken uğradığı yerleri, yolları düşündü durdu uzun zaman. Migros çıkışında dışarıda  eşyalarını düzenlerken bırakmış olabileceğini tahmin etti. İşyerinde de unutmuş olabilirdi.
...
Gecenin bir vakti yine uyandı. Uykusu yine nereye kaçmışsa kaçmış onu yalnız bırakmıştı.. Şarjda duran telefonunu aldı. Twittere bakarken ilginç gelen bilgileri arkadaşlarına gönderdi. Ancak onların ne alemde olduğunu tahmin edemediğinden rahatsız olabilecekleri aklına gelmiyordu. Herkesi kendisi gibi uykusuz sanıyordu. (Ki bunu bir gün sonra twit attığı bir arkadaşından öğrenmiş, dersini çıkarmıştı.) ... Yeniden uzandı derken sabah oldu. Hazırlık yapıp sokağa çıktığında aklında Migros vardı. Acaba açılmışmıydı? Acaba şemsiye oradamıydı? Orada değilse neredeydi? Bulamaz ise şemsiyeye ödediği otuz lira havaya gidecekti. 
... 
Migros'a yaklaştığında mağazaya yük indiren kocaman bir kamyonun kasası görüşüne engel olduğundan mağazanın açık olup olmadığını anlayamadı. Hızla  ve merakla ilerleyerek kamyonu geçti. Bir görevli dışarıda kamyondan indirilen malların sayımını yapıyordu. Yaklaştı. -Dün buradan alışveriş yapmıştım. Şemsiyemi unuttuğumu sanıyorum. dedi. Görevli bir sorayım diyerek arkadaşına telefon  etti. Telefonla konuşa konuşa mağazaya girdi. Kasanın kenarlarını, köşeyi bucağı aramaya başladı.Sonunda elinde siyah bir şemsiye olduğu halde gülümseyerek, bu mu? dedi. Tebessüm ederek -evet o, içinde  ismim ve numaram yazacaktı dedi. Şemsiyesini açarak içindeki yazıyı gösterdi.
Görevliye teşekkür ederken her ikisi de hala^gülümsüyordu.
...
"Eh bugüne iyi başladık, böyle de gider inşallah" diyerek  İldeki en yetkili amirlerin görev yaptığı,  şehrin en eski, tarihi ve görkemli binasında bulunan görev yerine  doğru yürümeye  başladı.(27.02.2019)

(^) (Hala'nın tepesine küllahları nasıl konacağını hatırlayamadığından, babasının kızkardeşi anlamında olmayan "hala"dır buraya yazdığı- yanlış anlaşılmamaması için okuyanın engin bilgisine sunulur.) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Arkadaş

Uzun yıllardan beri tanıdığı, ne zaman rastlasa yüzünden tebessümü eksik olmayan  nazik naif bir insandı. Gençlik yıllarından beri içinde ya...