25 Şubat 2019 Pazartesi

Eski Meydan

Çalıştığı işyerinin kuzey tarafında büyük bir tören alanı vardır. Diğer adıyla Hükümet Meydanı . Bu meydanın  batısında modern bir öğrenci rezidansı bulunmaktadır.
Yunan işgali bitip de bozulan yunan askerleri kaçarken şehri ateşe vermişlerdi. O ateşten az hasarla kurtulan ve şimdi  1908 yılında ilk yapıldığındaki ihtişamıyla ayakta  kalan binada çalışıyordu..
Rezidansın bulunduğu bina daha önce işhanıydı. İşhanı yapılmadan  önce ise metruk ve yıkık bir enkaz yığını idi. Enkaz yığını ise yaklaşık 50 yıl önce  askeri kışla idi. Daha sonra satılmış ve satın alan mülk sahibi önce işhanı sonra rezidansa çevirmiş.
Meydanın alt kısmında eski nikah salonunun bulunduğu şimdi sergi salonu olarak kullanılan yerden itibaren eski saray  kalıntılarının var olduğu anlatılır. Hatta sergi salonunun önünde merdivenlerle inilen eski hamam olduğu söylenen tarihi bir kalıntı vardır. Belki de bu kalıntı askeri birliğin ya da sarayın parçasıydı. Daha da aşağıda yıkılan saray-ı amire yerine Fatih parkı yapılmıştır. Parkı geçince şu an itibariyle kullanılmayan Vali Konağı vardır.
Meydan ile ilgili eski fotoğraflara rastlamıştı. Kışladaki askerler meydanda içtima yaparken çekilen  bir fotoğraftı.
...
Düşündü; "O meydan şimdi ise daha değişik toplantılara ev sahipliği yapmaktadır. Resmi teşrifat ve törenlerin dışında, ramazan ayı gelince ramazan şenlikleri, siyasi gösterilerde de miting meydanı olarak  kullanılır. Askeri birlikler  son on yılda bu meydana çok fazla çıkmamıştır. Siyasiler daha çok çıkmışlardır. Akşam üzerleri meydanın doğu kısmındaki okuldan çıkan öğrenciler meydana koşarak çıkarlar kimi top oynar kimi tekerlekli arabalarla gezer dolaşır, yarışır. Yaz gelince açılan su fıskiyeleri altında ıslanmak da ayrı bir eğlencedir gençler için.

Bu su fıskiyeleri zemine gömülü olup akan suyun  yayılmaması için, fıskiyelerin etrafında yaklaşık beş metre yarıçapında bir daire biçiminde çevrelenmiş plastikten mazgalları olan su tahliye kanalları vardır. Kanallar belediye görevlilerince her hafta olmasa bile yaklaşık onbeş günde bir elden geçirilir. Çünkü şehrin en yetkili resmi dairesine gelen yüksek makam sahiplerinin modern araçları, park manevraları yaparken, bu üstünkörü imal edilmiş plastik mazgalları çatlatır yada kırarlar. Meydanın altına otopark inşa edilerek hizmete girdiği tarihten bu yana aynı sorun devam eder gider. Araçlar kırar, görevliler değiştirir. Çözüm yok. İş olsun. Ancak şöyle bir çözüm önerisinde  bulunabilinir. Kıran şoför kırdığını ödesin  (!) Gözü yollarda kulakları radyoda olan ve akşama kadar makam araçlarının etrafında pervane sevgili şoför kardeşlerimizin kırıp da ödememek için en uzak yerlere park edeceklerine emin olabilirsiniz.
Yine gece bu şehrin en eski binasının fotoğrafı çekilirse ya da bir gece fotoğrafına rastlanırsa, rengarenk bir manzarayla karşılaşılır. Hoş bir manzaradır. Ve şehrin en eski meydanına en eski binasına güzellik renklilik katar.
Bu renkli ışıklar, bina kapısı ile anıt arasındaki yolun iki kenarına, iki paralel kol halinde baştan başa döşenmiştir. Yaklaşık otuz santimetre eninde ikiyüz metre uzunluğunda gökkuşağı renklerine uygun olarak sıralanmışlardır. Mukavemeti,  ortalama insan ağırlığına göre hesaplanarak biçimlendirilmiş 30x 25 cm ebatlarında dikdörtgen plesiglaslar, altında ışıklar olan boşluğun üzerine uzunlamasına yerleştirilmiş ve kenarlarından paslanmaz saç ile zemine tutturulmuştur. Güzeldir güzel olmasına ancak herhangi bir toplantı öncesi alana giren  vasıtaların, iş makinalarının veya  vinçlerin ağırlığı altında dayanamayıp önce esnerler, ardından çat diye iç tarafa göçüverirler. Özellikle gecenin bir vakti meydandan geçenler için bu kırık plesiglaslı boşluklar büyük tehlikedir. Bu plesiglaslar da plastik su tahliye mazgallarını düzelten aynı ekip tarafından tahminimce akıllarına estikçe, ya da yüksek makamlara şikayet gittikçe, ya da şehri değerli büyüklerimiz ziyaret etmezden önceki telaşlı zamanlarda düzeltilir, tamir edilir, yenilenir.
Böyle sürer, gider, gelir, düzeltilir, kırılır, çatlar, yine gelir düzeltilir, gidilir, gelinir. Ekip; asık suratlı, işini ciddiyetle yapan, kimseyle muhatap olmayan şahışlardan müteşekkildir Ancak ellerindeki malzeme  bu işe uygun değil kalitesiz, yetersiz diyemezler. Çünkü onlar emir kulu işçilerdir, malzemeye karışamazlar ne tip malzeme verirlerse onu döşerler. "Memlekette ışığı renkli olarak yayacak, araçlar geçince kırılmayacak sağlam malzeme yok ki. Fıskiyeden akan suların toplandığı tahliye mazgallarına, plastik malzeme yerine döküm ya da, paslanmaz demirden mazgal  imal edecek imkan ve yetenekte uzmanlar  bulunsa idi, böyle olmazdı (!)" diyemezler.
...
Bir zamanlar mezarlıklar da şehrin içindeydi. Yeni nesillerin mezarları görmesinin moral ve motivasyonları üzerine olumsuz etkileri olduğu için, her an gözlerinin önünde bulunan atalarının mezarları yakınında rahat eylenemedikleri için zamanla şehir dışına çıkarılarak, bu yerler başka amaçlarla kullanılmaya başlandı. Şehir içinde bulunan askeri birlikler de bazılarının rahatını kaçırıyor olacak ki -aynı  mezarlar gibi- şehir dışlarına uzaklaştırılmaya başlandı denebilir. Hükumet meydanının batı kısmında bulunan ve yanıp yıkılan askerlerin kışlası da önce ilk yılların imkansızlığı, sonra yeni neslin hayata bakış açısının değişmesi nedeniyle yapılamamış olabilir. Yeni nesil askeri vesayet denilen bir kavram nedeniyle askerden rahatsız oluyordu. O asker ki Milletin bağımsızlığı, devletin devamlılığı için canını feda etmek amacıyla Asker Millet olmanın da etkisiyle Milletle bir aradayken, birilerince bilinçli ya da bilinçsiz olarak   görünmeyen mahfillere uzaklaştırılmış olabilir."  Diye karmaşık düşünceler geçti kafasının boş olup iş bekleyen kısımlarından...25.02.2019

Plesiglas: Işıgı geçiren renkli yarı saydam sert  plastik diye bilinir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Arkadaş

Uzun yıllardan beri tanıdığı, ne zaman rastlasa yüzünden tebessümü eksik olmayan  nazik naif bir insandı. Gençlik yıllarından beri içinde ya...