1 Nisan 2021 Perşembe

İkinci El

Salgın hastalık sebebi sayılan Çin virüsünün dünyanın her yanına yayılmadığı mutlu muhabbetli zamanların  birinde bit pazarındaki çobanlar çay ocağının altındaki çardakta oturuyordu. Evde kendisinin yapacağı tadilat  için aldığı, kullanılmış ama iş görür bir kaç malzemenin bulunduğu poşeti masanın kenarına  bırakmıştı. 

Yan masada oturan orta yaşlı hafif kırçıl sakallı zat, yarı dolu çay bardağını dudağına götürüp masasına koyduktan sonra  gülümseyerek "bit  pazarından eşya aldın galiba" diyerek laf attı. O da "Evde bir kaç tadilat işim var. Kendim uğraşacağım. Bir iki defa kullanılacak iş için yeni malzemeye gerek yok diye düşündüm. " dedi.

Kırçıl sakallı zatın giydiği kaşe pardesünün kenarları tüylenmiş rengi kırarmıştı. Gömleğinin yaka düğmesi de kopuktu. Durumunun çok da iyi olmadığı üzerindeki giysilerden anlaşılıyordu.

Kırçıl sakallı; "Bende bu pazar ziyaretleri bir hobi, hanıma ve çocuklara göre ise hastalık, Ne yapayım. İçimdeki merak hissi beni her hafta buralara çekiyor. "

"Öyledir, şehrin yabancısı olduğun üzerindeki gocuktan belli, bu mevsim hava sıcak olur. Nereden geliyorsun." dedi.

"Biraz uzaktan. Sabah erkenden arabaya atladım geldim. Uzağa giden tedbir alırsa başına kar değmez derler. Yola çıkan ne olur ne olmaz diyerek temkinli olmalı, gocuk ya da pardesü, eski ama işimi görüyor. Öyleyse yenisine ne gerek var. Hayatım boyunca  minimum masrafla geçinmenin yollarını aradım durdum ve şükür buldum da. " 

"Araban olduğuna göre durumun o kadar da olumsuz sayılmaz bence" dedi.

"İkinci el. Ayağımı yerden kesecek bir vasıta" dedi. 

Çayını bitirmişti. Eşi aradı eve çağırıyordu. Kahveciye seslendi. "İki çay dedi. Biri benim biri sakallı abimin." Parayı ödedi. Bu arada kırçıl sakallı zat da ayaklanmıştı. Çaya teşekkür etti. "Ben de kalkıyorum beraber çıkalım". dedi. 

Ne o ne de sakallı birbirlerine adlarını sormamıştı. Allah'ın iki  kulu dünyanın bu noktasında denk gelmişlerdi işte. Başları önlerinde aynı yönde yürümeye başladılar. Kırçıl sakallı, "arabam biraz ötede" diyerek yolun ilerisini gösterdi. Taşçılar  Mescidinin yanındaki inşaat malzemeleri satan işyerinin önünde yaklaştıklarında birden durdu. Cebinden çıkardığı uzaktan kumandalı anahtarın düğmesine basınca  kenara park etmiş araç kapılarından birinden kilit sesleri geldi ve aracın kapısı açıldı.  

Kırçıl sakallı, kendisine arabasına kadar eşlik eden yol arkadaşı ile tokalaşıp vedalaşarak araca bindi. Araç sol sinyalini yakarak yavaşça park ettiği yerden yola çıktı. 

Aracın arkasındaki Mercedes Compressör Automatic markasını okuyan yol arkadaşının gözlerindeki şaşkınlığa cevabını aracı hareket ettirirken yüzünde muzip bir tebessümle verdi. "İkinci el "

...

Elinde eski eşyaların bulunduğu poşeti istemsizce ileri geri sallayarak evine doğru yürüyor ve  hala "ikinci el ha" diye sayıklıyordu.


    

Arkadaş

Uzun yıllardan beri tanıdığı, ne zaman rastlasa yüzünden tebessümü eksik olmayan  nazik naif bir insandı. Gençlik yıllarından beri içinde ya...