7 Şubat 2017 Salı

Şafak ve Sabah

(07 Şubat 2017 Salı)
Sabahın 07.45 inde apartmanın  yönü batıya doğru olan cümle kapısından adımımı dışarı attığımda hava biraz aydınlanmıştı. Ancak gece sürekli eserek beni tedirgin eden lodos rüzgarının, nice zahmetlerle şehrin üstüne getirdiği, bir kısım kurşuni yağmur bulutları da gelecek bir "yağ" emrini bekliyorlardı.

Fakat bulutların arasından görülen gökyüzü, yığınağın yetersiz olduğunu belli ediyordu. Boşlukların dolması yığınağın tamamlanması için biraz daha zaman / rüzgar gerekiyordu.

Önce güneye doğru 30-40 adım attım sonra sokağın köşesinden sola, doğuya doğru çevirdim yönümü. Yağmur öncesi oluşan rutubetin havayı ılıklaştırdığı bir ortamda pardesümün önü açık olarak, hızlı ve emin adımlarla ilerlerken, sokağın her iki yanında yükselen apartmanların sınırladığı alandan doğu ufkuna baktığımda koyu kurşuni bulut kümelerinin uçlarından yansıyan parlak, açık nar rengi ışığı farkettim. 

Hoş bir renkti. Kış ve lodos sebebiyle hafiflese de etkisini sürdüren soğuğun kasveti ile yağmur bulutlarının kurşuni loşluğu  içindeki havaya rağmen, kendisi görülmese de güneş, ışığını bulutların kendisine yakın doğu uçlarına  yansıtarak açık nar rengi ile  var olduğunu bize farkettirdi. Ümit verdi, yaşama gayreti, mücadele azmi verdi.

Belki de morali bozuk, depresyondaki kişilere, ruh hastalığına duçar olanlara sabahı, şafağı ve güneşin doğuşunu seyrettirmek iyi gelebilir.  Yani, bir açıdan günü ayakta karşılamak günün dertlerini ilk andan itibaren yenmek diye de anlamlandırılabilir. 

Eskiler "sabah güneşi üzerine doğan kişi o günlük nasibini kaybeder" derlerdi.Ve öyle kişilere hayırsız gözüyle bakılırdı eski, çok eski masallarla geçen internetsiz, elektriksiz sakin ve sade zamanlarda... 

Yahya Kemal'in "Aziz İstanbul" şiirinde geçen "sade bir semtini sevmek bile bir ömre deger" dizesindeki gibi,

Şafaklar ve ilk ışıklar için de "sade bir şafağını seyretmek bile bir güne değer" diyebiliriz miyiz ?

(Saat 15.56 işyerinden kuzey tarafa meydana doğru baktığımda gökyüzünde bulut yığınağının tamamlandığını görüyorum. Hava bir hayli karardı. Koyu kurşuni renkli koca koca bulutlar kışlada ictima alanında sayım bekleyen eratlar gibi bekliyorlar.  Artık her an "yağ" emri gelebilir.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Arkadaş

Uzun yıllardan beri tanıdığı, ne zaman rastlasa yüzünden tebessümü eksik olmayan  nazik naif bir insandı. Gençlik yıllarından beri içinde ya...