21 Ağustos 2019 Çarşamba

Emanet ve Kıyamet

17 Ağustos günü sabahı bisikletsever arkadaşımla şehrin güney batı yamaçlarına kurulmuş bulunan Uncubozköy kent ormanında gezintiye çıkmıştık. Uzun zamandan beri fırsat bulup da çıkamadığımız için hamlık vardı vücüdumuzda. Sessizliğin hakim olduğu birçok yerde mola verdik. Hafif esen yellerin, sallanan ağaç dallarına karışarak oluşturduğu uğultuların diğer sesleri bastırdığı yerlerde,  birlikte söylemek istediklerini, fısıltılarını anlamaya çalıştık. Ormanda geçirdiğimiz  süre uzadıkça ruhumuzun daha da dinginleştiğini hissettik. Cep telefonlarımızın kamerası ile  durumu kayıt altına aldık. 
O saatlerde ülkenin değişik yörelerinde orman yangınları çıkıyor, görevlilerce canla başla bir yangın söndürülmeye çalışılırken bir diğeri başlıyordu. Ertesi gün  haberlerde, bisikletle gezdiğimiz mevkinin güneyinde bulunan İzmir şehrinin Karabağlar Semtinde de orman yangını çıktığını ve  yaklaşık bin futbol sahası kadar alanın yangından etkilendiğini öğrendik. İnşallah daha da büyümez. İnşallah ülkedeki son orman yangını olur.  
 Ancak tedbirsizlik ve ihmal alışkanlığı sürdükçe, bu dileğin sadece kuru bir temenniden öteye bir anlam içermeyeceği de bir başka memleket gerçeği olarak karşımızda duruyor. Olası tehlikelere karşı öngörülerde bulunarak planlar yapmak, ülkenin imkan ve kabiliyetlerini akılcı olarak koordine etmek ve tehlikelere karşı  uyarıda bulunmak gerekir.
Doğru insanlar doğru görevlerde ikame edilmedikleri sürece, itaat ve biatın egemen olduğu bir ortamda ehil olmasa bile "bize yakın olanların", "bizden uzak olanlara" göre öncelikli avanta(j)lara sahip bulunduğu dönemlerde bu ve benzer sorunların, acıların, felaketlerin çoğaldığı bilinmektedir. 
         ...
Ayet-i Kerime " ...İçimizdeki birtakım beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helak edecek misin? Allahım !.." (Araf Suresi.155). Musa Aleyhisselamın kavminin başına gelen deprem nedeniyle Rabbine duasından bir bölüm, ancak insanoğlunun kendi elleriyle işlediği tüm felaketler için geçerli bir dua.       
“Allah size emanetleri ehline vermenizi, insanlar arasında hükmederken adaleti gözetleyip onunla hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğütler veriyor. Unutmayın Allah her şeyi işitir ve görür.” (Nisa, 4/58)
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:"... İş, ehil olmayana verilince kıyameti bekle"[Ebu Hureyreden Rivayet Buhârî, İlim 2]...
İçimizdeki beyinsizlere, ehil olmayanlara -olumsuz bir şeyler işlemesi için- fırsat ve emanet vermemeli, aklın, ilmin ve adaletin  kılavuzluğu ile sorunlara çözümler üretmelidir. Ehil kişilerce ortaya konulan en doğru çözüm için yılmadan mücadele edilmelidir. (21.08.2019)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Arkadaş

Uzun yıllardan beri tanıdığı, ne zaman rastlasa yüzünden tebessümü eksik olmayan  nazik naif bir insandı. Gençlik yıllarından beri içinde ya...