9 Ağustos 2019 Cuma

Bayram Öncesi

Şehir bürokrasisinin en yetkinlerinin bulunduğu 110 yıllık eski binada Kurban Bayramı öncesi son mesai gününün son saatlerine doğru bayramlaşma töreni için makam katında buluştu tüm personel. Bayramlaştı ve bayramlaşma sonrasında merdiven önünde bir hatıra fotoğrafı çekildi. Saygının esas olduğu (sınırlı sorumlu kooperatiflerin ss yazısı gibi) bir düzen içinde gerçekleşen ölçülü bir neşe vardı. Herkesin yüzünde tebessüm egemen olmuştu.
Ve güzel sitayişkar sözlerle nazik ve kısık bir üslupla iyiniyetini belli etti Riyaset Makamı.
Ardından yavaşça merdivenlere yöneldiğinde, merdivenlerin tam karşısında Hatuniye Camiinin bir tablo gibi göründüğü balkonlu penceredeki çiçekleri gördü. Sağdan -yani batıdan vuran ikindi güneşinin sarı-kızıl-turuncu arası renkteki tatlı hüzmeleri çiçeklere farklı bir güzellik katıyordu. İmkanı olsa her akşam üzeri bu manzaranın yağlı boya tablosunu yapmak isterdi. Ancak inişin telaşındaki gençlerin farkedemediği bu güzellliği sadece kendisi mi farketmişti acaba diye kendi kendine sordu. Yoksa egosu yine şişmeye mi başlamıştı. 
Nedense, sanki güneş -hava müsait olduğunda- yıllarca her gün ışıkları ile dokuna dokuna bu eski binanın renklerini de yapısını da kendisine benzetmişti. Güneş ışıkları bu bina içine vurduğunda farklı ışıltılar saçıyor gibi geliyordu ona. 
Mesainin son dakikalarına doğru radyoda Pir Sultan Abdal'ın bir türküsü çalıp duruyordu. Ama odaya toplanan kızların şen sohbetleri ve ellerindeki hediye paketlerinin hışırtılarından türkü rahat dinlenemiyordu. 
Olsun buna da şükür dedi...(09.08.2019-16.40)

1 yorum:

Arkadaş

Uzun yıllardan beri tanıdığı, ne zaman rastlasa yüzünden tebessümü eksik olmayan  nazik naif bir insandı. Gençlik yıllarından beri içinde ya...