10 Ocak 2017 Salı

Karlı Bir Sabah

(10.Ocak 2017 Salı)
   Sabahın alacakaranlığında  küçük oğlumun sesiyle uyandım. -Baba dışarıda kar yağıyor Arabayla mı gideceksin ?  - Hayır .-O zaman şemsiyeni al. -Bu karda kışta ben yürüyemezken  nasıl araba kullanacağım?  Diyerek. Kahvaltımı hızla yaparak giyinip hazırlandım. Kabanımı, altına sarı kadife ceketimi yün şapkamı ve lacivert eldivenlerimi ve sefer tasımı alarak besmeleyle kapıya çıkıp botumu giydim. Asansöre binerken şemsiyemi de aldım elime.
  4-3-2-1-0 kapı açıldı birkaç adım sonra dış kapıdayım.Gerçekten kar atıştırıyordu.Ve yerler tutmuştu. Bir besmele daha çekerek önce şemsiyemi açtım.Eldivenlerimi taktım.Yavaş, temkinli, açık adımlarla ve ellerim dışarıda yürümeye başladım. Yollarda sulu bir zemin karşıladı beni önce. Gece yağmur ardından kar başlamış gibi geldi. Saçak altlarından, karın olmadığı ya da az olduğu  yol kenarlarından, şehrin bize göre aşağı kısımlarına doğru ilerledikçe aşağılarda karın daha da yoğunlaşmaya başladığını, yerlerin daha beyaz olduğunu farkettim. Şehrin bizim evin bulunduğu yüksek kısımlarına önce sulu kar veya yağmur ardından kar başlamış. Alçak kısımlarında ise yağmur ya da sulu kar değil de kar yağmaya devam etmiş kanaati oluştu.
   Yollarda fazla araç yoktu ve olanlarda yavaş temkinli dikkatli bir seyir sürdürüyorlardı.Çünkü kar fazla karşılaştığımız bir doğa olayı değildi.Tedbirli olmak en iyisiydi.Duraklarda kabanlarına ve kaşkollarına iyice sarınmış küçük çocuklar ve ellerinden tutukları anneleri, durgun, uykulu ve üşüyen yüzleriyle yola bakıyorlardı. Yola, gelecek servis aracına, okula nasıl gidip nasıl gelecekleri endişesini taşıdığı belli olan gözlerle...
  Yavaş ilerlediğim halde hava sabahın karanlığını silkelemeden önce işyerinin mermer medivenlerine ulaştım. Binanın dış aydınlatma ışıkları sönmemişti daha. Son merdiveni de çıkıp kapıya geldiğimde şemsiyeyi silkeleyip kapattım.Eldivenleri ve yün bereyi çıkardım.Kabanımı yapışan kar tanelerinden silkeleyerek temizledim. Polis bayanla selamlaşıp sol tarafa adımlamaya başladım. Kuruması için şemsiyeyi açarak kenara bıraktım. 
   Yaklaşık yüz yıllık ahşap, ama altı aylık metal kulplu kapıyı yavaşça açtım.   -Selamünaleyküm. Arkadaşlar bana baktı. Yine biraz geç kalmıştım. Karlı soğuk bir çalışma gününe de arkadaşların sıcak tebessümleri ile  böyle başlamış oldum Elhamdülilllah.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Arkadaş

Uzun yıllardan beri tanıdığı, ne zaman rastlasa yüzünden tebessümü eksik olmayan  nazik naif bir insandı. Gençlik yıllarından beri içinde ya...