"Ömür" denen ve -insan hayatının başlangıcından sonuna kadar olan süreci özetleyen kavramın- içinde geçen bir gün daha nihayete eriyordu. Akşam güneşinin şehrin batı ufuklarına yönelip, son ışık hüzmelerini şehrin içine doğru akıttığı ikindi sonrası, pencerelerden yansıyan sarı pırıltılar ve sokak aralarında oraya buraya biriken sarı kuru yapraklarla beraber, yansıyan son ışıklar sonbaharın bitip yaklaşan kışın da habercisiydi.
Yaşın ilerlemesi nedeniyle kaslarında azalan kuvvet, dünya meşguliyeti ile ilgili yapacaklarını da sınırlıyordu. Bir nevi hayatın da sonbaharına girdiğini, ağaran saçlarla beraber anlatıyordu.
Çevresinde daha uhrevi, daha sakin, daha durgun, daha eylemsiz bir düzen gelişiyordu. Bu durum hoşuna da gitmiyor değildi.
Artık dostlarıyla eylemin yerine söylemin önde olduğu faaliyetler geliştiriyordu. Gezip dolaşmaktan çok, bir mekanda oturarak devam eden uzun sohbetler, evde ise televizyonda gösterilen her ne ise onları takip etmek - faaliyet olarak- gününün çoğunu kapsamaya başlamıştı. 08.11.2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder