Çay dağıtan hanımefendi masaya çayı bırakıp gittiğinden beri çevresini dinlemeyi bırakarak çayı ve tabağı gözlemeye başladı.
Neden niçin demeden hiç sebepsiz başlamıştı gözlemeye. Ama bilinen gözlemleme ciddiyeti ile değil sol yanına koyduğu sıcak çay bardağını sol gözünün ucuyla gözlemlerken bir yandan da klavyede yazılarını tamamlamaya çalışıyordu. Bu arada bir yudum çay içmek için klavyeyi bıraktı ve uzaktaki sağ eliyle bardağa uzandı. Bardağı kaldırırken yapışan tabak önce ayrılmak istemese de tutunamayınca gürültüyle kendini masaya bırakıverdi. Bir an, acaba tabaktan ayrılmak istemeyen bardak mıydı yapışan diye düşündü kafası karıştı. Çayı yudumladıktan sonra bardağı tabağa bırakarak klavyeye yöneldi. Bu arada yıllardır etrafı dinleyerek ona çevresi hakkında bilgi aktaran malumatlar veren sol kulağından beynine doğru ilerleyen çınlamayı fark etti. Önemsemedi, şu an için konu çay bardağı idi. Çayı makul aralıklarla yudumlasa da şekersiz olması nedeniyle kekremsi bir tad bırakarak boğazından midesine doğru akışını vücudundaki hücrelerine tesir eden sıcaklık iziyle takip etti. Bardağın dibindeki son yudumu da içmek için kaldırdığında tabak yine ayrılmak istemedi, ancak yapışma gücü yetersiz olduğundan yine tıngırdayarak masanın zeminine düştü.
Klavyeyi bırakmadan önce son defa bardağı kontrol etti. Çayın son yudumuna kadar içmek çayı bardakta bırakmamak çocukluğundan beri alışkanlığıydı. Hatta yakınında bardağı yarım bırakanlara müdahale etmek çayınızı bitirin lütfen demek isteği her zaman içinde kıpırdayıp dursa da çok şükür şimdiye kadar bu şekilde çocuklar hariç bir müdahalesi olmamıştı. Çocuklara ikazının fayda sağlamadığını düşünerek ve dibinde bulunan çay tortusunun içinde bulunan küçük çay çöplerini de görmezden gelerek o kadar da olur diyerek bardağın boşaldığına hükmetti. Klavyeyi bırakarak etajerin üst çekmecesini açtı. Çekmecedeki kutudan sarı renkli bir plastik marka alarak çay tabağının yanına bıraktı. Etajer çekmecesinin alt kenarındaki döner rulmanların vırıltı sesini duyarak çekmeceyi kapattı. Boş bardağı çay dağıtım ve boş toplama ve temizlik hizmeti sunanların beklediği dış bankoya götürmek üzere masadan kalkarak odadan çıktı...
Bu işlem rutin olarak günde altı defa oluyor diye düşündü. Konu olmasa da yazmak için konu uydurduğu gibi, insanların istihdamı için de yüksek yetkililerimiz bazı işler görevler oluşturuyorlar. ( = uyduruyorlar)
Gelişmeyen, sadece var olan durumu devam ettirmek amacıyla meşgaleler bulunarak sürdürülüp giden bir hayatın (=düzenin) parçasıyız. Havanda su dövmek bu olsa gerek. Yaş altmış bir olmuş ne yapmışım bu dünyaya geldiğimden beri iyiye, hayra, faydalıya, güzelliğe doğru gelişime ne katkım olmuş diye düşündü. Bugünlük klavyeyi bıraktı. (31.05.2024-16.55 Manisa)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder