16 Mayıs 2019 Perşembe

Tasarruf Tasavvuf

Ramazanın kaçı oldu acaba diye aklından geçeni cevaplayamadan klavyenin tuşlarına dokunmaya başladı. Ne farkeder ki Allaha şükür sağlıklıyız, biteceği çevremizdeki telaştan anlaşılır dedi. Kafası öğleden sonrasının her zamanki bezginliğine karışmış uyuşukluk içindeydi. Bu durum Ramazan ayı dışında da olurdu. Oruçlu iken ise bezginlik denmese de halsizlik olarak ifade edilebilir. 
Bu halsizliğin bir çok faydası yanında özellikle normal zamanlarda öfkeyle kızgınlıkla karşılık vereceği olayları,  hoşgörüyle kayıtsızlıkla karşılayabilmesi olduğunu farketmesiydi. Boşveriyordu, insanın gücünü eksiltecek ekstra eylemlere/ fikirlere bünyesini kapatıyor, adeta tasarruf moduna giriyordu. Tasarruf modu ifadesinin  yanlış olabileceğini tasavvuf modu ifadesinin - ramazan ayı için- daha uygun düşeceğini düşündü. 
Bu kayıtsızlıkta yaşının 15 Mayıs itibarıyla bir kademe daha artmasının da etkisi mi vardı acaba? Önceki akşam evde çocukların paylaştıkları, iftar sofrasındaki muhabbetleri ne kadar hoş olsa da, bir yaş daha eskimişti işte. Sadece bedeni, saçları, vücut kimyası değil takvimler bile bu gerçeği tescilliyordu.
"Neye takıyorsun herşeyi, öyle de böyle de zaman eskitiyor öğütüyor seni" diyerek bıraktı klavyeyi... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Arkadaş

Uzun yıllardan beri tanıdığı, ne zaman rastlasa yüzünden tebessümü eksik olmayan  nazik naif bir insandı. Gençlik yıllarından beri içinde ya...