26 Mart 2017 Pazar

Ritim, sürü, çoban

Sabahın köründeyiz. İşe geleli yirmi dakika olduğu halde hâla  içim uyandığım andan  beri pır pır edip duruyor. Karnımı doyurduğum halde, açmışım gibi midemin üst tarafı kıpırdanıp duruyor. Acep nedendir? Hormonlarımda veya vücudumun bazı organlarında bugün olağan üstü bir hareketlilik var. Vücudum teyakkuzda. Allah sonunu hayra çıkarsın.
Nabzımı saydım. Sayarken kalbimin tıklayışlarının düzenli olmadığını farkettim.Bazen sık bazen normal atıyor. Kalp ritim bozukluğu teşhisi  koydum kendime.

Ritim deyince;

Ritim, hayatın da bir ritmi vardır, eğer o ritme uyamazsan geri kalırsın ve mutsuz olursun, herkes ritmini tutturup kendi mutluluk türküsünü söylerken, sen ayarsız ayarsız gerilerde ritim ayarlarıyla uğraşır durursun. Bir de hızlı ritim tutturanlar vardır. Veyahut doğuşlarından gelen bir ritim hızları vardır kimselerde olmayan, ya da hayatın herkese farklı sınavlar sunan döngüsü içinde yüksek ritimli olmak zorunda olanlar da vardır.  Sürünün içinde kıpır kıpırdırlar, her işe burunlarını sokup kendi bildiklerince düzeltmeye uğraşırlar. Sürüdekiler ittire süse rahat vermezler ve rahat etmek için öne çıkarlar belki de.

Bu yüksek ritimli olanlar da hızlarından yüksek ritimlerinden dolayı uyumsuz olduklarından sürünün önüne çıkarlar herkesten evvel. Ve bir tehlike geldiğinde bağırırlar "kurt geliyor, canavar geliyor, ilerisi uçurum" diyerek geriden gelen normal ritimli olan sürüyü ikaz ederler. Sürünün içinde bazıları inanırlar ve tehlike geçinceye kadar hızlarını biraz azaltarak  köpeklerin ya da çobanın  yanına yaklaşırlar. 

Ancak, sürüde tedirginliğe sebep olduğu için, önde giden hızlı ritimlinin ikazlarına kızan  sürünün koçu da "-beni takip edin öndeki de kim oluyormuş, buranın koçu benim" der kapris, ego yapar. Kaprisli koça uyan koyun oğlu koyunların ( burası biyolojik gerçeğe uymasa da söz öyle denk geliyor) bir bölümü  ise  inanmaz öndekine, mel mel bakarlar sakince, koça uyarak  aynı ritimle giderler ileriye doğru. Sonları iyi olmaz ya bir uçurumdur, ya da bir kurt sürüsünün rızkıdır onlar artık.

Bu arada, günlerden bir gün, önden giden  öndeki tehlikelerden  haberdar eden, kaça kaça yıllarını harcayarak yorulan, hızlı ritimli de sonunda kaptırır kendini kurtlara. 
Ona "-sen misin bu sürünün koçu, sen misin köpeği, sen misin çobanı, bu sürüyü tek başına sen mi kurtaracan" dediklerinde başını öne eğip melemesini kesse de, o genlerinden gelen bir dürtü ile bir gün başına gelecek olanı bile bile, yine hep öndedir.

 Ancak içimden, önden gideni  ve tehlikeye karşı sürüsünü ikaz edeni takdir etsem de, -hangisi iyidir? diye sorsanız,

 "Sürüden ayrılanı kurt kapar" derim.

*** Karahisar kalesi türküsünü yakan halk ozanının ;  "sen bir koyun olsan ben de bir kuzu, meleyi meleyi getirsek yazı" dediği gibi Anadolunun dağlarını, yayla yayla dolaşan çobanları, koyunları ve kuzuları da anımsamadan geçmeyelim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Arkadaş

Uzun yıllardan beri tanıdığı, ne zaman rastlasa yüzünden tebessümü eksik olmayan  nazik naif bir insandı. Gençlik yıllarından beri içinde ya...