15 Haziran 2023 Perşembe

Pes etmek

Bu gün perşembe. Evden çıkıp işe doğru bisikletiyle gelirken sabah güneşi gözlerini kamaştırdığından çevresine pek dikkat edemeden birkaç günden beri bisikletini bağladığı işyerinin batısındaki metal bahçe çitlerine  yanaştı. Günlük eşyalarını taşıdığı plastik poşetini gidondan çıkardı. Sükunetle işyerinin merdivenlerine doğru yürüdü.  

Sükunetle merdivenlerden çıktı. Rastladığı insanlara selam verdi. Büroya girip kendisine tahsis edilmiş masasına oturdu. Sükuneti devam ediyordu. Bugün durgun günlerimden biri olacak galiba diye düşündü.

Ağzını bıçak açmayacak derecede bir halde işine başladı. Radyoyu açtı. Önceki zamanlar keyfini artıran türküler bugün keyfinin artmasına yaramıyordu. Sükunetine sebep olan her ne ise bu gün başarılıydı. Günlük hayatını etkilemiş  her hal ve  hareketinde sükunetini korumasını sağlamıştı. Neydi onu etkileyerek bu hale getiren sebep?

Bıkkınlık mı? Günlük koşuşturmasının sebebi olan ekonomik faaliyetlerin zorluğu mu, ailesinin huzur ve düzeni için göstermeye çalıştığı gayretin başarılı olamaması  mı. Babasının sağlık durumu, eşi çocukları, işi, arkadaşları mı? Ülkeden ve dünyadan duyduğu olumsuz haberler mi? Eldeki imkanlarını geliştirebilmek ya da eldeki imkanlarla hayatının standardını düşürmeden hayatını sürdürme mücadelesinin zorlukları mı? Sürekli mücadele etmekten zihninin ve bedeninin pes etmesi mi? ...

İlk satırları yazdığı andan itibaren zamanın hiç durmadan  dört saat ilerlediğini ve işyerinde saat öğleden sonra 15.00 yaklaştığında ağzından çıkan cümlelerin sayısının on parmağını geçmediğini fark etti. 

İnşallah iç dünyasında süren bu dalgalanmalardan başarıyla çıkar ve son nefesine kadar mücadelesine devam eder.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Arkadaş

Uzun yıllardan beri tanıdığı, ne zaman rastlasa yüzünden tebessümü eksik olmayan  nazik naif bir insandı. Gençlik yıllarından beri içinde ya...