12 Nisan 2019 Cuma

Nisan Ayı

Nisan ayının üçte biri geçti. Mayısa 20 gün kaldı. Şehirde bir kaç günden beri aralıklarla devam eden yağmur ve kapalı hava nedeniyle uzak dağların yeşilliği sislerin arasında kaybolmuştu. Şehrin güneyindeki sislerin etkilemediği yakın tepelerdeki yeşilliklerle, uzakta çiçek açan papatyalarla dolu yamaçların  beyazlığıyla  avunuyordu. (11.04.2019:17.00)
...
Sabah evden çıkmadan önce hava durumuna baktı. Öğleden sonrası için yağmur olasılığının yüksek olduğunu bildiriyordu. Havanın ılıklığına güvendi. Şemsiyesini aldı, pardesü giymeyip sadece ceketini giydi. 

İşyerinde oda kalabalıklaşınca ve masasına ilin en başarılı yöneticisi kurulunca, emeklilik günlerini hayal eden köşedeki reise elindeki kitap poşetini göstererek işaret etti. 
Çocukların okuduğu kitapları iade etmek amacıyla kütüphaneye gitmek için dışarıya çıktığında havanın sabaha göre daha da serinlediğini farketti. Hatta birkaç defa hapşırdı da.

Gökyüzü yağmur bulutlarıyla dolmuştu. Kütüphaneden işyerine doğru sokak aralarından ilerlerken bir ara yuvarlak biçimli küçük bir bulut aralığından aydınlık vurdu önüne. Güneş ışığı değil aydınlık. Güneşin nerede olduğu belli değildi. Beyaz bir bulutun nereden buldu ise bulup süzüp getirdiği bir ışık demetiydi önüne gelen. 

Acaba dedi. Bulutlarla kapkaranlık bir gökyüzünde sabah saatleri olmasına rağmen batıdan açılan bir yuvarlak delik olsa ve aydınlık vursa yeryüzüne, yeni uykudan kalkan biri şaşırabilir diye düşündü. Uyanan kişi uykulu uykulu mahmur gözleriyle bulutlarla kapalı gökyüzüne baktığında batıdan vuran aydınlığı farkettiğinde akşamüzeri mi acaba diye düşünebilir. 

Bunu batıl düşüncelerin bulutları arasında gerçeğin ışığını arayanların haline benzetti. Pusulası sağlam olmalı insanın dedi. Eğer vazgeçmezse insan aramaktan, araya araya  bulur birgün, Hazreti İbrahim gibi, diye düşündü.

Sonra; gerçeğin ne kadarını buldun da etrafına ders verir gibi yazıyorsun diye sorguladı.

Karmakarışık ifadelerle  söyledikleriyle eyledikleri birbirini tutmayan insanların bulunduğu ve hakim olduğu bir zamanda ne anlatıyorsun diye kendisine sitem etti. 

Sonra da, onlardan farklı mısın ki kenara sıyrılıp, kendini üstte gören bir pozisyondan ahkam kesiyorsun diye kızdı ve klavyeyi bıraktı. (12.04.2019:14.23)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Arkadaş

Uzun yıllardan beri tanıdığı, ne zaman rastlasa yüzünden tebessümü eksik olmayan  nazik naif bir insandı. Gençlik yıllarından beri içinde ya...