18 Kasım 2019 Pazartesi

Şüphe

Nedendir bilinmez son zamanlarda hiç vaz geçemediği türkülerin yerine radyoda klasik müzik dinlemeye başlamıştı.
Son iki hafta öncesine kadar, her sabah işyerine geldiğinde yaptığı ilk faaliyet radyoyu açmaktı. Ve radyoyu açtığında da önce trt türküyü arayıp bulmaktı. Ancak sebebinin ne olduğunu bilemediği bir frekans karmaşası yüzünden alındığından beri trt türküyü rahatlıkla çeken ve bize memleketin dört bir köşesinden havalar getiren, sevinçler getiren, yerine göre ağıtlarla hüzünlendiren trt türkü bir sabah işe geldiğinde kaybolmuştu. 
Hem kendisi hem de (gençliğinde radyoculuk dj lik meraklısı olan eski çoban) çalışma arkadaşı onunla birlikte  fekansları arasa da bulunamadı. Radyonun tadı kaçtı. Öğleye doğru yurdun değişik yörelerinden türküler dinletmeye gayret eden diğer bir radyo kanalını ise ağlayan sesli sunucu yüzünden dinleyememişti. Bu sunucuya öfkeleniyordu. Nedenini düşününce sunucunun ağlamaklı sesi ona 15 Temmuz günleri öncesi kürsülerde sürekli ağlayan bir şahsı hatırlattığı için bilinçaltından bir reaksiyona yol açtığını düşündü. Öyleyse durduk yerde kendi kendimizi üzmeye gerek yok diyerek radyoda türkü aramaktan vazgeçti, işyerinde türkü dinleyebilmekten  ümidini kesti.  
...
Bir sabah işyerine geldiğinde fotokopi cihazi ile radyoya enerji veren üçlü prizin açma düğmesine basınca, bir ümitle aramasına rağmen trt türküyü bulamadı. Frekanslarda kayma var diye düşündü. Belki sonra gelir düşüncesi ile radyoyu trt türküye ayarlayarak sesini hafif düzeyde açık bıraktı. Bilgisayarda acilen yetişmesi gereken bir işle uğraşırken müziği de radyoyu da unuttu. İşine odaklandı.  
Öğleye doğru ortalık sakinlediğinde radyoda bir müziğin hafif hafif çaldığını ve sabahtan beri  sürekli çalan o müzikten  rahatsız olmadığını farketti. Hoparlörden sükunetle yayılan ses  yıllardır dinlemekten nefret ettiği  müzik türünden bir örnekti. Neden diye düşündü. Acaba düşman bellediğimiz batı, bizim müzik zevklerimizi ve tercihlerimizi de yavaş yavaş etkiliyor mu diye şüphelere kapıldı. Acaba,sol yanındaki  etejer üzerinde çalıp duran radyodaki  o müzik sesleri sol kulağında ses kaybı olan frekanslarla değişik bir etkileşime mi giriyordu. Kulağının zayıf noktasını tamamlayan bir frekans seviyesi mi vardı bu müzikte?
Şüphelendi. Şüphelendi şüphelenmesine ama yine de ortamda yalnız kaldığında o müzikleri dinlemeye de devam etti.
İşte  bu sebepledir ki, yıllardır dinlemekten hiç vaz geçemediği türkülerin yerine, ara sıra radyoda klasik müzik dinlemeye de başlamış oldu.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Arkadaş

Uzun yıllardan beri tanıdığı, ne zaman rastlasa yüzünden tebessümü eksik olmayan  nazik naif bir insandı. Gençlik yıllarından beri içinde ya...