30 Aralık 2015 Çarşamba

Mükemmel Zamanı aramak.

Aralık ayının son günlerini yaşıyoruz. Takvimler yine değişecek.Yeniden saymaya başlayacağız bıkıp usanmadan bilincimizin yettiği son ana dek.
Her yeni gün hayatımıza farkettiğimiz veya farketmediğimiz değişiklikler  getiriyor.

İş hayatında mesela; geçen hafta sonuna kadar görev yaptığım yerden ayrıldım. Pazartesi haftanın ilk günü yeni bir görev ve yerdeyim. Ne kadar süreceğini bilemediğim bir zaman için buradayım. Uzun soluklu maratoncuların soğukkanlılığı içinde olmaya çalışıyorum. Sabırlı,sükunetli,metinim. "Nasılsa maaşımı alıyorum patron uygun bulduğu bir görev verebilir." diye düşünüyorum. Profesyonel davranış dedikleri bu mu acaba?

Aile yaşantımda da değişiklikler oluyor. Bir aydır babamın yanında olan Babaannem İzmir'e Halamın yanına döndü.
Bacanak uzun süren ayrılığı bitirerek eve döndü.
Büyük oğlum "Reis Bey" sınavları bittiği için İstanbul'dan döndü.
Eşimin dayısı rahmetli olmuştu.Bu sebeple köye daha sık gitmeye başladık. Allah Rahmet Eylesin.
Ve havalar soğumaya başladı.Artık şehrin içinde aylak gezilemiyor.
Kızım Ankara'dan Ocak ayının 12 sinde gelecek.Nasipse 12 Ocakta aile bir araya gelecek. İnşallah onlarla güzel şeyler yapar mutluluğumuzu ve sevincimizi çoğaltırız.

Bugün diğer bölümde görev yapan arkadaşım ve yanında beraber çalıştıkları iş arkadaşı ile yazmak hakkında konuşuyorduk.Yazmak insanın içinden gelince olan bir şey, gelmezse olmaz kanaatı var her ikisinde de. Ben ise başlayınca arkası gelir, başlayın. Eğer potansiyeli olupda kullanmıyorsa insan sorumludur diyorum. Fakat ikna edemiyorum.
"Hata yapmayayım, mükemmel olsun yazacaklarım" diye beklerken zaman geçiyor.

Belki de o mükemmel zaman gelmeyecek.

Belki de son mükemmel anın bu an olacak?

Son anında bu dünyaya kalacak güzel bir şeyler yazmak istemez misin?

(30/12/2015 - Manisa)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Arkadaş

Uzun yıllardan beri tanıdığı, ne zaman rastlasa yüzünden tebessümü eksik olmayan  nazik naif bir insandı. Gençlik yıllarından beri içinde ya...