Azeri yazar Anar Rızayev in bir kitabı.Karakutu Yayınları Şubat 2008 1.baskı.(1000 adet) Çeviren İldeniz Kurtulan.
Azerbaycanda İstanbul özlemi çeken idealist bir bilim adamının yaşadığı sıkıntılar ve sonunda özlemine kavuşması . Fakat hayalkırıklıkları ile örgülenmiş bir özlemine kavuşma bu.
Türk halkının Karabağ meselesine bakış tarzı.Üniversitelerin akademik kadroları arasındaki bayağı ilişkiler; İnsanların sözlerine sadık olmaması... Ve Sıraselviler semtinde karanlık bir otel odasında hikayenin sona erişi.(116 ıncı sayfada)
Ardından bir kaç hikaye ve 355 sayfadaki "Mutlaka Görüşürüz" başlıklı hikayesi.
Sıraselvilerde Bir Otel Odası hikayesinin bir devamı gibi. Sanki aynı zamanda İstanbulda yaşadıklarını farklı zihniyetteki farklı farklı insanların birbirlerini eleştirileri, her şeye kendi çıkarlarına göre yaklaşmaları, her şeyi kendi menfaatlerine göre yorumlamaları ve yönlendirmeye çalışmaları, verdikleri sözleri tutmamaları.(Sözlerinin eri insanlar değiller,Yalancılar,hırsızlar,sahtekarlar)
Bunlardan bezmiş bir Azeri Kardeşimizin iğrenerek yazdıkları diyebilirim. Acı olan yazılanların büyük kısmına Ben de katılıyorum. Keşke böyle olmasaydı.
Ve hikayenin sonunda telefonla kendisini arayacak bir dostuna verdiği sözü yerine getirmek için telaşla saat 6 dan evvel eve varma çabası.Saat 6 ya 5 kala eve girdiğinde ise ferahlaması.Saat 6 da telefonun çalması. Arayanı biliyor.
-Merhaba İldeniz Bey.
-Merhaba.Geçen hafta sözleşmiştik saat 6 da arayacağım diye...
Hikaye bitiyor.(Tahminin bu eseri çeviren Rahmetli İldeniz Kurtulan dı arayan)
Sayfa 381 "O Gecenin Sabahı." adlı hikayesi ise gece vakti bir apartmanda geçiyor.Kapı önüne yanaşan bir aracın motor gürültüsü,hızlı yürüyen insanların ayak sesleri. Apartmandaki dairelerde yatağında bu sesleri dinleyenlerin kendileriyle yaptıkları iç muhasebe.Ayak sesleri her daireye yaklaştığında daire içindekilerin heyecanı.Ve sabah, gece gelişen olayların nihayetinde beklenmeyen son.
Teşekkürler Anar Rızayev
Bu bloğu oluşturmaya Temmuz ayı içinde,sıcak bir öğle sonrasında başlamıştım.Aklıma ilk gelen kelimeyi yazıvermişim başlığa...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Arkadaş
Uzun yıllardan beri tanıdığı, ne zaman rastlasa yüzünden tebessümü eksik olmayan nazik naif bir insandı. Gençlik yıllarından beri içinde ya...
-
Dün Arkadaşım İsmail le öğle arasında çarşıyı dolaştıktan sonra işyerinin merdivenlerine çıkmadan önce İsmail eliyle kırmızı plakalı bir yük...
-
"Samsunda dünyanın üçüncü büyük oyuncak müzesi kuruldu. Sunay Akın ın konsept danışmanlığı yaptığı müze iki milyon TL ye mal oldu.&quo...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder