Düşman. Düşmek kelimesini yazmaya niyetlenirken düş ten sonra otomatik yazı düşman kelimesini önerince bu kelimede karar kıldı. Düşman, nereden ne sebeple kim tarafından türetilmiş. Düşlerinde kızdıkları mı, onu yere düşürenler mi? Rakipleri mi hayatına ve hayatı boyunca yaptıklarına karşı gelen yaptıklarını yıkmak isteyenler mi? Nedir? Nereden türetilmişse türetilsin kişinin hayatındaki bozgunların olumsuzlukların yıkımların müsebbibi olanlara verilen bir isim. Ama düşmanın kişiye olumlu olan yanı onu dik durmaya dirençli olmaya sağlam durmaya hayatta kalma gayretini artırmaya yararı olduğu da bir başka gerçek. Derler ya kötü komşu insanı ev sahibi yapar. Su uyur düşman uyumaz da başka bir atasözü... Düşmanlara karşı her daim teyakkuzda olmak, mümkünse düşmanı dost yapabilmek dileğiyle...(18.11.2024 Pazartesi)
Bu bloğu oluşturmaya Temmuz ayı içinde,sıcak bir öğle sonrasında başlamıştım.Aklıma ilk gelen kelimeyi yazıvermişim başlığa...
25 Şubat 2025 Salı
17 Şubat 2025 Pazartesi
Kaval
(17 Şubat 2025) Bir kaval sesi duyuldu, işyerinin boş ve pürüzsüz duvarlarında yankılandı, çarpa çarpa kulağının kıvrımlarından da geçerek beynine ulaştığında ise kaval sesinin tınılarının "eklemedir koca kavak ekleme" türküsünü terennüm ettiğini anladı. İşte o anda sükunet içinde nefesini üfleyen, kavalın deliklerine yine sükunetle basan kavalcının ruh hali onunda ruhuyla bütünleşti... O anda bir ameliyat masasında olsaydı ve narkoz verilmeden vücuduna cerrah tarafından neşter değdirilseydi bile, neşterin kestiği yerlerde oluşacak acıları hissetmeyeceğini, yaranın acımayacağı düşündü.
...
Kavalın çevreye sükunet veren sesi, sessizliği; nefesinden çıkan havanın bir kamış parçasından yayılmasıyla bozulan, yalnız çayırların efendisi çobanın isyanıdır. Sadece hayalleri ve çevresinde ona itaat ettiklerini belli eden bir dinginlikle Onu pür dikkat dinleyen koyunlarından başka, sürünün bir hayli uzağında bir kuytuda uzanan, kuyruğunu sallayarak çevreyi kolaçan eden çoban köpeğinin kavalın sesine ilgisiz olduğunu hissettiren kayıtsızlığı dışında ne vardı ki...
Yalnız çayırlarda rüzgarın estiği yöne göre dalgalanan dallar, yapraklar ve koparak yeryüzünü kaplayan, toprağa karışacağı anı sabırla bekleyen dallardan azad olmuş kuru yaprak ve dikenler ile toprağın en üstüne sere serpe yayılarak esecek rüzgar ile yer değiştirmeyi bekleyen tozlardan başka ne vardı ki.
Kavalı bazen sevinçle bazen hasretle bazen de hüzünle ağlatan çobanın kalbinin dibinde bulunan ciğerlerinden çıkarak avurtlarına dolan ve dudaklarının ucuna kadar gelen nefesi, dudak ucunda bekleyen kaval dilinden kamışın iç boşluğuna doğru sese dönüşerek esip giderken, ruhundan geçenleri de dinleyenlerin kulaklarına ulaştıracaktı.
Ancak yalnız çayırların yalnız rüzgarlarında, başında meleşen koyunlarından başka dinleyen olmadığından, bozkır ortasında daha önce yitip giden nice güzel seslerden biri olarak yitip gidecekti.
Olsun, dedi çoban, dilin dilimde her daim benimle beraber içimdekini çığırmaktasın. Sesin benim gönlüme deydikten sonra gönlümü eylendirdikten sonra kimse dinlemesin önemli değil...
12 Şubat 2025 Çarşamba
Hatırımda
Bir beyaz örtü
Bu sabah yataktan kalktıktan sonra yatağının yanındaki pencereden dışarıya baktığında mavi gökyüzünü göremedi. Dağları göremedi. Her yanı ka...
-
Nüfus kaydına göre altmışiki yıl önce Gediz ovasının doğu kısmında bulunan Salihli'de, Annem ve babamın ifadelerine göre Mayıs ayının il...
-
Dün Arkadaşım İsmail le öğle arasında çarşıyı dolaştıktan sonra işyerinin merdivenlerine çıkmadan önce İsmail eliyle kırmızı plakalı bir yük...