Zor. İnsanın başaramayacağını düşündüğü herhangi bir iş için kullandığı bahane kelimesidir zor. Bir işi yaparken normal sınırları içinde her zaman kullandığı mutad eylemlerinden, hareketlerinden daha fazla güç ve emek harcayacağını ve harcayacaklarına rağmen düzgün bir sonuca ulaşamayacağını da ifade etmek ister. Amacı "Zor işte, zor. Daha ne diyeyim" cümleleriyle kendisinden istekte bulunanı isteğinden vazgeçirmektir.
Ancak bazı iş ve eylemlerde başarma azmi ya da motivasyon var ise o zorlu işe girişilebilir ve azmi devam ettiği sürece sonuç alabilir.
Yeni buluşların icatların rekorların ardındaki temel kaynak istek ve motivasyondur. Bazı insanları her başarısızlık yeniden biler ve yeni bir yöntemle aynı işi yeniden dener. Denemekten vazgeçmez. Ve bir gün, onun da bilemeyeceği bir vakitte o iş tamam oluverir.
Dünya tarihinde yer etmiş tarihe adını yazdırmış nice kişiler başarmak için kuvvetlerini, zamanlarını, hayatlarını ve sağlıklarını hedefledikleri amaç uğruna telef ederler, harcarlar. Acaba telef etmek midir ya da feda etmek midir.
Feda etmektir. Belki de kendisinin ömür boyunca yararlanamayacağı bir şey için gelecek nesillerin gelişimi ya da konforu için geleceğe adını yazdırmaktır.
Bazen bu -kişide başarma kabiliyeti ve kapasitesi olmasına rağmen- kendisine inanmadığı için boş verip başlayamadığı bir konuda onun bu yeteneğini kapasitesini bilen çevresindekiler tarafından ikna edilerek yönlendirilebilirler.
O zaman başaran kişinin başarısı sadece kendisinin mi olur. Yoksa onu keşfedip de yönlendirenin de bu başarıda payı, ödülü olmalı mı?
Olmalı, ama her savaşın meçhul askerleri olduğu gibi her başarının da arkasında nice meçhul askerler vardır. Ve bu meçhuller meçhul oldukları için her hangi bir yüksünme içinde değillerdir.