23 Aralık 2024 Pazartesi

Kira

Nüfus kaydına göre altmışiki yıl önce Gediz ovasının doğu kısmında bulunan Salihli'de, Annem ve babamın ifadelerine göre Mayıs ayının ilk haftasında bir hıdrellez şafağında dünyaya gelmişim. Ancak nüfusa kaydımın yapılması on günü bulmuş. Bu gecikmenin bir sebebi babamın çalıştığı Salihli dokuma fabrikasından vardiya uyuşmazlığı nedeniyle izin alamaması olabileceği gibi Rahmetli olan abilerim ile benzer kaderi yaşama ihtimali de olabilirdi.  Bunu onlara soramadım. Sormak da hiç aklıma gelmedi. Şu an yazarken aklıma gelen ve yazıya ekleyiverdiğim bir fikirdi.  1965 Salihli depremi, tavan duralitleri dışında herşeyi tamam olan yeni evimizde salimen oturamadan Manisa'ya göçmemize neden oldu. O ev satılmadı da. Kiracıdan kiracıya geçti. Kira bazen ödendi bazen ödenemedi. Babam Salihli depremi sonrasında taşındığımız ve işe girdiği Manisa Tekstil Fabrikasındaki vardiyası uygun olduğunda ek iş olarak çarşamba günleri Salihli pazarına çanta satmaya giderdi. Kira ayda bir pazarda durduğu yere gelirdi. Geciktiğinde bir iki Çarşamba bekler, özellikle annemin ısrarlı tembihlerini kıramadığından eve gider kiracıya durumunu sorardı. (Kiracımızın  biri ağır bir rahatsızlık geçirerek uzun bir süre kira ödeyemedi. Ve babam da çok ısrar etmedi. O içine girip bir yıl bile oturamadığımız  ev bir tür vakıf haline gelmişti.) Annem ısrar etmese gitmezdi. Annem 1995 de vefat ettikten sonra Salihli'deki kira daha da gelmez oldu. Sadece babamın yumuşaklığı mıydı buna sebep olan yoksa kiracının babamın iyiniyetini suistimali miydi? Bu sorunun cevabını ahirette birbirlerine açıklarlar. Ama babam kira alacağını/ hakkını helal etmiştir diye düşünüyorum.  Sonra o ev ilk haliyle şehrin tam göbeğinde yapayalnız kaldı. Çevrede yapılmakta olan inşaatların,yeni yüksek dairelerin arasında içinde kiracı bile yaşayacak halini kaybetmiş halde beklerken babamın ev telefonunu Salihli'li müteahhitler aramaya başladı. Annemin üzerine olan bu evi kardeşlerimle birleşerek bir daireye çevirdik. 
Tahta kapısına boya dahi sürülmeden eskiyen o ev, annem ve babam bu fani dünyadan göçtüğü için, artık sadece benim ilk çocukluk anılarımda bir hatıra olarak duruyor.  
Ben gittikten sonra o da silinecektir... (24.12.2024)

12 Aralık 2024 Perşembe

Yol

Sayfayı açarken yol kelimesi aklına geldi. Gecenin ilk saatlerinde TV de yorumcular htş daeş kuzey suriye halep idlip diyerek uzun yorumlarla anlattığı sırada o da bir yandan TV yi bir yandan da cep telefonundan açtığı blog sayfasına aklına gelenleri sıralıyor kaydediyordu. Yol, Suriye de m4 yolunun öneminden bahsettiklerinde duyduğu bir kelime olabilirdi. Yol, insanların ulaşmak istedikleri yerin, ulaştırmak istedikleri eşyanın rahat gidebilmesi için düzenlenmiş yeryüzü parçalarına verilen ad. Yol, insanlar arasındaki işlerin işleyişindeki prosedürlere de verilen addır. Bu işin yolu yordamı var. İşleri yoluna koymak. Yoldan çıkmak gibi deyimlerle de anlatılmaya çalışılır.... Hastalık nedeniyle birkaç günden bu yana sayfaya yazamamıştı. Şimdi yeniden başlamak gerçekten zor gelse de devam edecek...(05.12.2024)

Bahane

Bir süredir ilgisini çeken konulardaki eksikliklerini tamamlamak, okuyup bilgilenmek amacıyla yakın çevresinden temin ettiği ve evin içinde yakınlarında dolandırdığı, elinin altında bulunan kitapları çeşitli bahanelerle  okuyamamasına kızıyordu.

Yaklaşık on beş günden bu yana sanki genelkurmay harekat dairesinde memleketin askeri gidişatından mesul bir kurmay havasıyla televizyondaki haber ve yorum programlarından ayrılamıyor, o anda aklına takılan konuda en son bilgilere de sahip olmak için arada sosyal medyayı da karıştırıyordu. Eskiden bu karıştırma bilgilenme ihtiyacını kitaplar ve ansiklopediler üzerinden karşılarken yakın zamanlarda erişimi kolay ve hızlı olduğu için internet kaynaklarına yönelmişti. Ancak internet ortamında yoğun bilgilendirmenin getirdiği bir tür çevre kirliliği nedeniyle gerçeğe ulaşmak da zorlaşıyor. Elde ettiği kolay bilgilerden şüphe duymaya başlıyordu. O zaman birkaç kanaldan teyit etmek, bilgiden emin olmak gerekiyordu. Kısaca ister yazılı ister sözlü ya da internetten olsun bilgi güvenliği önemliydi. Kötü niyetle yayılan kirli bilgilerle varılan yargılar ve eylemlerle kötü sonuçlara yol açılabilinirdi. 

Bu bilgilerin, okudukları kadar hafızasında yer etmediğini de üzülerek  farketti. Hafızasının kayda almamasının  kendisinin eski formatlara göre dizayn edilmiş zihninin bu yaştan sonra yeniliklere adapte olamamasına  bağladı. Gerçekten öyle miydi ? 

Yoksa bu bahsi bir şekilde kapatıp yeni ilgi alanlarında daha rahat kafa yormak için bulduğu bir bahane miydi?  

Bu satırları yazdığı esnada gözünün önünde, elinin uzanacağı yakınlıkta sabırla sayfalarının kıvırdığı yerden açmasını bekleyen Amin Maalof'un "Uygarlıkların Batışı"kitabı ile Kıymeti Arkadaşı Osman Özbaş ın  "Sır-Beyaz Uyku" kitapları mıydı.

 Ya da bir kaç günden bu yana gündüz davet edeceği arkadaşları için  gün hazırlığı yapan evin kraliçesinin televizyonun altındaki rafa yerleştirdiği " Dar Koridor" kitabı mıydı? (13.12.2024-01.40)

5 Aralık 2024 Perşembe

İyileşme

 Nekahat. Ameliyat sonrası ya da her hangi bir tedavi süreci sonrası hastanın iyileşmeye giden yoldaki durumu nekahat olarak adlandırılmaktadır. Bu kelimenin nereden geldiğini düşünmeye gerek yoktur. Çünkü Osmanlıca tıbbi bir terim olduğu bellidir. Nekahat, hastanın hekim tarafından dinlenme raporu yazılarak evine gönderildiği ve rapor süresince evinde geçen dinlenme güç kazanma  zamanıdır. Bazen çalışma hayatında işlerin gidişatından yılıp bıkan insanların da kendini bir süre işlerden azade etmesine de denebilir mi? Ya da işleri daha iyi yapabilmek işlerin kalitesini arttırmak için kendini dinlenmeye çekmesi, hazırlık yapılması mı?

Hedef

Yaptığı herhangi bir işin eylemin sonucunda oluşacak daha iyi günleri görebilmek için  beklemek gerekir. Diğer yönüyle olgunlaşmasını beklemek olarak da adlandırılabilir. İnsan içinde depreşen bir an önce eyleme geçme ısrarını gemlemeli, uygun bir tanımla sabretmelidir. Beklenen anda, en uygun zamanda gereğini yapmak üzere, okçunun elinde yaya gerilmiş fırlatılmaya hazırlanmış bir ok gibi hedefini gözlemek ve tam yerine saplanmak. Bu izleyenler için çok hızlı gelişen ve sonuçlanan bir kısa andır. Ama o anın geri planındaki hazırlıkları düşünülünce ne kadar zor aşamalardan geçilerek hedefe ulaşıldığını anlamak için oku ve yayı yapana, oku hedefine atma kabiliyetini kazanan okçuya, hedefin geçeceği yeri ve zamanı planlayan planlayıcıya sormak lazım. Usta bir okçunun uzun vakitler hatta yıllar alan çalışmalarını antrenmanlarını, yay için gerekli malzemeyi bulup oku uzağa fırlatabilecek biçim ve esnekliğe göre hazırlayanı da düşünmelidir. Okun en hızlı, en keskin,en sessiz ve tam hedefine isabet edebilmesi için şeklinin biçiminin hazırlanması işlemlerini de düşünmeden olmaz. Diğerleri düzgün olmasaydı, ok da hedefte olmazdı. Bu bir ekip çalışmasının basit bir örneği olarak da kabul edilebilir. 

Ok, hedef ve isabet başka konularla da örneklendirilebilir. Sınava hazırlanan öğrenci, savaşa hazırlık yapan asker ve gelecek günü belli olan bir misafiri layıkıyla ağırlayabilmek için hazırlık yapan ev sahibinin heyecanlı hazırlık faaliyetleri de sayılabilir. Bu ev hazırlıklarından en önemlisi eve görücü gelmesidir. Bunu yaşayanlar daha iyi bilir daha iyi anlatabilir.(05.12.2024)

Bir beyaz örtü

Bu sabah yataktan kalktıktan sonra yatağının yanındaki pencereden dışarıya baktığında mavi gökyüzünü göremedi. Dağları göremedi. Her yanı ka...